Simyacı'yı okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti uyanıp, güneşin doğuşunu izlemeye benziyor." (D&R yorumu...)
Birçok kişinin okuduğunu gördüğüm için ve kapağındaki çizimden dolayı bir albenisi vardı kitabın. Alırken hiç tereddüte düşmedim. Kitaba ihtiyacım olmadığı halde almak istedim. Elimdeki son okuduğum kitabın bitmesine yakın aldığım için o kitap biter bitmez okumaya koyuldum. İnce bir kitap. Bir kahve eşliğinde birkaç saatte bitirilebilinir... Konular birbirini takip ediyor, hiçbir kopukluk yaşanmıyor. Kişi kalabalığına da rastlamadım. Hikayenin başkişisi çobanlık yapan Santiago, rüyasında gördüğü bir hazinenin peşine düşüyor ve bu süreçte yaşadıklarını anlatıyor. İnsanın kendi iç dünyasında başa çıkması gereken duyguları, kontrol edebilmeyi öğrenmesi ve yaşadıklarından ders çıkarmayı gösteriyor. Kitap okumayı çok seven ve simyacılıkla ilgilenen çobanımız, eninde sonunda yine çıktığı yere geri dönüyor ama birçok tecrübeyi de hayatına katarak... Diğer okuyanlar bu kitap hakkında ne düşündüler bilmiyorum ama ben bu kitabı okuyarak kendime bir şey kattığıma inanmıyorum. Yazarı küçük düşürmek değil amacım ama tam bi zaman kaybıydı. Beğenenler de mutlaka vardır, saygım var. Bunlar benim naçizane fikirlerim.
Keyifli okumalar. (:
2 yorum:
İnsanlar okusun gerisi mühim değil diye kitabının korsan basılmasına dahi karşı çıkmayan yazar bloğunuzu okusa,en azından çoğunluktan farklı olarak kitabinı okumuş olduğunuz için sevinir miydi acaba ?
@Osman benim kitap hakkındaki yorumlarım bu yönde. Kaliteli bir yazar, yazdığı kitap hakkındaki eleştirileri de kaldırabilir. Bunu dert etmek size kalmaz. Okuma zahmetine kalkışmışsınız, yormuşuz; kusura bakmayın. Bir daha siteye gelmezsiniz, olur biter. :) Yorum için ayrı ayrı yorduğunuz zihninizi, gözlerinizi ve parmaklarınızı bir daha yormayın. :) Teşekkürler. İyi günler...
Yorum Gönder