Onuncu mu oldu bu, yirminci mi, otuzuncu mu?...
Daha kaçıncı olacak?
Daha kaç kere olacak?
Daha kaç kere patlayacak?
Kaç kere kanayacak?
Kaç kere ateş düşürecek evlere?...
İyi anlayabilmek için, daha çok acıyı paylaşabilmek için, bir şekilde harekete geçebilmek için daha kimin ölmesi gerekiyor. Annemizin mi? Babamızın mı? Ne bileyim, kim ölürse durdurulacak bu terör? Kimin kanı akınca duracak bu silahlar, bombalar?
İstedikleri kim?
Kimin canı?
Kimin malı?
Ne istiyor bu karaktersiz vatan hainleri?
Başka bir şehre gitmek istediğimizde hava koşullarını, ulaşımını, yemek kültürünü gözetmeyi ne ara bıraktık biz? Ne ara; 'Aman kızım, oğlum oraya gitmeyin!', 'Oralarda dolaşmayın!', 'Dikkat edin, kalabalıklara girmeyin!' diye uyarıları duyar olduk? Bu uyarılara aşina olduk? Biz ne zaman başımızı yastığımıza koyduğumuzda, derin bir uyku çekebileceğiz? Ne zaman; ha şimdi, ha yarın diye yaşamayı bırakacağız? Biz ne zaman korkularımızdan arınacağız? Çözümü ne zaman bulabileceğiz? ya da aslında o çözüm var mı? Bu sorulara cevap bulabilecek miyiz? Ben yapamıyorum. Ben tek başıma bu sorularla mı uğraşayım, yoksa yaşamaya mı çalışayım seçemiyorum.
Ben bu çaresizlikte boğulacağım.
Allah yâr ve yardımcımız olsun. Çünkü bizi başka kurtarabilecek bir şey göremiyorum... Ölenlerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder